27,7493$% 0.31
29,5439€% 0.4
34,2428£% 0.29
1.679,51%0,69
2.846,00%0,07
7.962,34%3,14
743990฿%-1.31573
Sen bir fanisin; kendi ruhunu, yansımalarına aktaramazsın .Ama O, her yansımasına ruh ve can vermeye de muktedirdir. Sizler, bizler ve her şey, O’nun baki ve mutlak olan isim ve sıfatlarının yansıması olduğumuz için, her bir varlık, kendi formatına kavuşur kavuşmaz, evrende yayılmış bulunan o kudretin etkisiyle canlanır ve varlığını sürdürmeye başlar. Hepimiz O’nun bir anlık bir hayalinden ibaretiz. O bu tasavvuru varlık halinde tutmak istemezse her şey bir an denilecek bir süre içinde “ama”‘ya dönüşür. Yani ilk halimize…
Evet sen kendi cirminde bir şey değilsin. Bir kıyamet de ifade etmezsin. Ancak, sahip olduğun yeteneklerle bu evrene ciddi katkılarda bulunabilirsin. Hiçbir şey yapmadan, hiçbir iz bırakmadan yaşayıp ömrü doldurmak size göre değil. Bakın size gönderdiği son Mesaj’da O, sizi hep düşünmeye ve iyi işler yapmaya sevk ediyor. Siz ise “ameli salih’ten ” sadece bireysel ibadetleri algılıyorsunuz. Oysa O sizi, yapma ve bozma kabiliyetleriyle donatıp buraya göderdi. Herbirinizi kendi isim ve vasıflarıyla donattı. Size elçiler vasıtasıyla neler yapabilceğinizin ufuklarını da çizdi.
Aslında siz elçilerin göstermiş oldukları bazı harikaları algılamıyorsunuz. Onlar o dönem insanları için harika -sizin deyiminizle mucize- olabilirler ama onlar aynı zamanda sizin, yani insanların neler yapabiliceklerinin de sınırlarını çizdiler. Mesela Son Elçi, kendi bedeniyle ve hiçbir vasıta kullanmadan göğe yükseldi. Siz bundan ibret alarak, uzayı keşfetmenin yollarını bulabilirsiniz.
Biz o sevgiyi O’na yönlendirmedikçe huzur bulamayız. Tabi bu o kadar da kolay değil. Hep karşımızda nesneli ararız. Sevgimizi önce nesnel olan bir varlığa yönlendiririz. Bu, kadın olabilir, para olabilir, dünya olabilir, yaşam hırsı olabilir… Fakat bunların hiçbiri yüreğimizdeki sevgiye karşılık veremez. Ne zaman ki biz onu Yaratıcı’ya yönlendirsek o zaman kalbimiz de yatışır ve evrenin diğer bütün varlıklarıyla dostluk kurmaya başlarız. İşte sevginin Yaratıcı’ya yönlendirilmesinin ilk merhalesi Hz. Muhhamed’dir. O yüzden mutasavvıflarımız “Muhabbetten Muhammed oldu zahir. Muhammedsiz muhabbetten yok hayır” demişler.
Kısacası eğer Kur’an’ın ilahi bir mesaj olduğuna inanıyorsan, bilmelisin ki, Allah‘ı sevmek , Hz. Muhammed’i sevmekten geçer. Nitekim bizim kitabımızda Hz. Muhammed’e hitaben “De ki, Allah’ı seviyorsanız bana itaat ediniz ki Allah da sizi sevsin.” buyrulur. Yani bize göre O, Yaratıcı’yı sevmenin turnusol kağıdıdır. Onu sevmedikçe Yaratıcı’yı sevmiş olmazsınız…
Hayatta hiçbir zaman iyiliğin kaybı olmaz ..